Füsun Onur
1938’de Türkiye, İstanbul’da doğdu / Türkiye, İstanbul’da yaşıyor
Adriano Pedrosa (AP): Bienal için amacımız, 1968–2010 sürecindeki çalışmalarınız arasından farklı dönemlere ait kuvvetli bazı yapıtlardan küçük bir seçki sergileyerek, soyutlamayla ilişkili yapıtlarınızın bir örneğini sunmaktı. Ne zaman ve nasıl sanatçı olarak çalışmaya başladınız?
Füsun Onur (FO): Çocukken hep ressam olmak istedim, çünkü bir kadın sanatçının heykeltıraş olamayacağını düşünüyordum. Ufak tefek şeyler yapıyordum (halen evimin üst katında duruyor bunlar), ne zaman sinemaya ya da baleye gitsem bir şeyler bana ilham veriyordu ve kilden bir şeyler yapıp normal mutfak fırınına koyuyordum. Kimisi patlıyordu. Kili çok seviyordum. Tüm bunlar çocukluk dönemimdeydi.
AP: Burada, İstanbul’da mı?
FO: Evet. Sonra bir gün gazetede bir heykeltıraş gördüm, Ayperi Balkan; Güzel Sanatlar Akademisi’nden (şimdiki Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) bir kadın sanatçı ve heykeltıraş olmaya karar verdim. Liseyi bitirdikten sonra üniversitenin heykel bölümüne başvurdum ve kaydımı yapan kişi o yıl heykel bölümüne kaydolan ikinci kişi olduğumu söyledi. O zamanlar çok az kişi başvuruyordu.
AP: Sergi açmaya ne zaman başladınız?
FO: Baltimore’daki Maryland Sanat Enstitüsü’nden yüksek lisans derecemi aldıktan sonra. 1962’de Fulbright bursuyla Amerika Birleşik Devletleri’ne gittim. Washington DC’deki Amerikan Üniversitesi’ni kazanmıştım. Orada bir öğretmen vardı, Bay Brobansky, Alman bir sanatçı; beni yüksek lisansımı tamamlayıp İstanbul’a dönmeye zorluyordu, çünkü Amerika’yı sevmiyordu. O zamanlar soyut heykeller yapıyordum, ama yaptıklarımdan tatmin olmuyordum, o yüzden sürekli oradan kopup başka şeyler yapıyordum. Bir kağıt parçasının peşinde değildim; bir sanatçı olarak kendimi geliştirmek istiyordum ve bu sebeple Amerikan Üniversitesi’ni bıraktım ve Maryland Sanat Enstitüsü’ne girdim.
AP: 1967’de “Kendi Başına Bir Varolma Olasılığı Olarak Kamuoyuna Sunulan, Muhtemel Bir Dünyada Muhtemel Bir Benlik Olarak Sanat Nesnesi” başlıklı yüksek lisans tezinizi teslim ettiniz. Ne zaman geri döndünüz?
FO: 1967’de ve 1970’de Taksim Sanat Galerisi’nde ilk kişisel sergimi açtım.
AP: Sizin bir çiziminizin röprodüksiyonu olan o serginin afişini de sergiliyoruz. Yine bienalde sergilediğimiz sanatçı kitabı Noktürn’den (2001) bahsedebilir misiniz?
FO: Müzikten kaynaklanıyor.
AP: Kitabınızdaki kolajları yapmak için kullandığınız dantel, kumaş ve payetler nereden geliyor?
FO: Annemden kalmıştı. Nerede kullandığını bilmiyorum. Çoğu bir hayli eski.
AP: Çocukluğunuzda onun giydiği elbiselerden mi?
FO: Muhtemelen, ama hatırlamıyorum.