görsel | metin

Mona Vatamanu & Florin Tudor
1968’de Romanya, Constanta’da doğdu; 1974’te İsviçre, Cenevre’de doğdu / Romanya, Bükreş’te yaşıyor; Almanya, Berlin’de yaşıyor

Adriano Pedrosa (AP): Toprak Dağıtımı (2010) başlıklı çalışmanızın çıkış noktası ve referansları nelerdir?

Mona Vatamanu & Florin Tudor (MV & FT): Toprak ve toprak dağıtımı, coğrafi, tarihi ya da sosyopolitik koşullara göre, para, reform ya da yoksulluk anlamına geliyor. Günümüzde Venezüela’da toprağın yoksul insanlara yeniden dağıtılmasının amacı, küçük ve kendini geçindiren çiftlikler kurabilmeleri için onlara bir fırsat vermek. Analog VHS kasetlerin bantları çit gibi kullanılarak toprak bölünüyor ve ailelerin barınabileceği küçük, rastgele birimler oluşturuluyor. Öte yandan 1990’ların Doğu Avrupa’sında ortak mülkiyet anlayışının yok oluşunu izledik; her şeyi paylaşma fikriyle bağlantılı sosyalist reformların sonuydu bu. İnsanların gelip onlardan kredi almasını ve karşılığında topraklarını teminat göstermesini sabırla bekleyen 1990’ların banka ve özel şirketleri, 1950’lerin acımasız reformcularının yerini aldı. Ama Venezüela’da toprakların yeniden dağıtımında VHS kaset bantlarının kullanımı, artık geçerliliği kalmamış bu teknolojiyi tekrar gün yüzüne çıkardı. Bu defa VHS, “öteki”nin görüntülerini barındıran bir araçtan ziyade (VHS kasetler 1980’lerde Batı’yı, Doğu’ya göstermenin başlıca yoluydu), geleceği yansıtmanın bir yolu.

AP: Geometrik soyutlamayı tekrar siyasileştiriyor, bir yandan da izleyicinin yapıtın içine girebilmesine ve onunla ilişki kurabilmesine olanak sağlıyorsunuz. Bu Brezilya’daki yeni somutçuluk akımını anımsatıyor.

MV & FT: Gerçeklerden yola çıkan durumlar inşa ediyoruz. Bunlar bazen insanların bir ortamla etkileşimini, bazen de geometriyi ortaya çıkarıyor, belki de size yeni somutçuluğu hatırlatan budur. İnsanların toprakların etrafını gayri resmi şekilde çevirme eylemiyle çelişen ızgara şeklinde bölme kararı, olasılıkları dile getiriyor ve sorguluyor. Dünyayı genişletme ve değiştirmeyi amaçlayan ütopik bir programın gerçekliği ile o dünyada yaşayan insanların arzuları arasındaki çelişki bizi bir toplum olarak etkiliyor. Bu durumu kafanızda canlandırmak için modernist, radikal brütalist mimari ile insanlar arasındaki sorunlu ilişkiyi (sevgi ve nefret) düşünebilirsiniz.

AP: Siyasi gösterileri canlandıran resimleriniz bir hayli güçlü siyasi içeriğe sahip ve bu içeriği, resimsel ve sanatkar bir incelikle estetik alana taşıyor.

MV & FT: Yerleştirme ya da diğer müdahalelerde olduğu gibi, altta yatan ve bizi öznel olarak gerçekliğe bağlayan bir çeşit anlatı var. Resmi, devam etmekte olan mücadeleyi temsil edecek siyasi bir araç yerine koymaya, estetiği bizi kuşatan yapıyı tartışmaya açmış olanları yansıtacak bir ortam olarak kullanmaya karar verdik. 

AP: İşbirliğiniz nasıl yürüyor?

MV & FT: Proje üzerinde çalışma biçimimiz çoğunlukla tartışma yoluyla oluyor, kimi zaman ters düşen tartışmalar. Sonuçta yapıtın maddi biçimi, fikirden kaynaklanmış ve o fikre tabi oluyor.