görsel | metin

Catherine Opie
1961’de ABD, Ohio Sandusky’de doğdu / ABD, Los Angeles’da yaşıyor

Jens Hoffmann (JH): İstanbul Bienali’nde sergilenmesi için seçtiğimiz tüm fotoğraflarınız portreler. Portrenin çalışmalarınızdaki rolünden bahsedebilir misiniz?

Catherine Opie (CO): Fotoğraf  kişilerim size bakar. Geleneksel portre anlayışı bakımından, ben biçimciyim. Resim sanatına  gönderme yaparak, insanları yoğun renkli fonların önünde çekiyorum. Manzaraları ya da ev içi ortamlarını da portrelerimde arkaplan olarak kullandığım oluyor, böylece bunlar Amerikan manzarasını temsil eder hale geliyorlar. İnsanların cemaat oluşturma biçimleri hep ilgimi çekmiştir. Lisedeyken, benim de bir parçası olduğum eşcinsel cemaatin portrelerini çekmeye başlamıştım. Kimliğimin bir parçasıydı ve arkadaşlarımı, HIV’ın artışını ve o hassas dönemle olan ilişkimizi belgelemek benim için önemliydi. Portrelerimde kişiyi hem bir birey olarak hem de bir cemaatin parçası olarak, güçlü vezayıf taraflarıyla bir bütün halindegöstermeye çalışıyorum. Amerikanfutbolu oyuncularının kimlikleri,vücutları aracılığıyla kuruluyor. Lisedeler ve henüz yüzleri çocuk yüzü;ama steroid kullanma baskısıyla uğraşmak ve vücut sınırlarını zorlamakzorundalar. Eşcinsel portrelerim aynızamanda kırılganlıkla da alakalı. HIVile ve gözlerimin önünde kaybolankişilerle çok alakalılar.

JH: Resmini çekeceğiniz kişileri nasıl seçiyorsunuz?

CO: Kişisel bir bağ ve merak olması gerekiyor. Sörfçü fotoğraflarına sezgilerimle ulaştım. Cankurtaranlık yapmıştım ve okyanusla yakınlığı olan kişilerle çalışmak doğal geldi. Fotoğraf makinemle plaja gittim. Yalnızca sarı saçlı ideal sörfçüleri değil, her türden insanın fotoğrafını çektim. Amerikan futbolu oyuncularına gelince, yeğenlerimin hepsi Lousiana’da Amerikan futbolu oynuyor. Bir süreliğine oraya gittim ve portre çekmeye başladım. Liseden özel izin almam gerekti ve sonuçta en kapsayıcı çalışmalarımdan birini yarattım. Her sonbaharda tekrar gittim. Bir takımda 45 kişi vardı ve toplam 11 takım vardı, sonuçta üç senelik bir projeye dönüştü. Erken dönem Amerikan tür resminin bir mekanın tarihini nasıl yarattığıyla ilgileniyorum. Bir sörfçü ya da Amerikan futbolu oyuncusu olmak kültürel açıdan ne anlama geliyor? Amerikan futbolcuları bir takımın parçası ve bu takımlar bu ülkede çok popüler. Sörf fotoğrafları manzara ve özellikle de Kaliforniya ile ilgili. Sörfçüler, Pasifik Okyanusu’nun dalgalarına tabi bireylerin oluşturduğu bir altkültür.

JH: Çocuklu fotoğraflardan bahsedebilir misiniz?

CO: Çocuklara odaklandım, çünkü anne oldum ve büyülendim. Cinsellik yüklenmiş çocuk portreleri beni rahatsız ediyor, buna tepki gösterdim. Çocuklarla sadece çocuk olarak çalıştım. Onlara bir şeyler yansıtmaya uğraşmadım, birer insan olarak kim olduklarına baktım. Bende neredeyse birer yetişkin izlenimi bıraktılar.