görsel | metin

Renata Lucas
1971’de Brezilya, Ribeirão Preto’da doğdu / Brezilya, São Paulo’da  yaşıyor

Adriano Pedrosa (AP): İstanbul’da sergileyeceğiniz Fay Hattı (Falha, 2010) başlıklı çalışmanın başlangıç noktası nedir?

Renata Lucas (RL): Fay Hattı, açılıp başka bir alanın üstüne yayılabilen, taşınabilir, katlanabilir, eklemli bir zemin döşemesi, hareketsiz ya da dik durmayan bir anıt. Esnek, uyarlanabilir ve oynak, hareket eden yer gibi bir şey. Yapıtın 2003’teki ilk versiyonunda kullanılan malzeme, aynı yıl Rio de Janeiro’da iki sokağın kesiştiği noktayı kontrplak levhalarıyla kaplayarak gerçekleş tirdiğim Kavşak (Cruzamento) adlı çalışmadan gelmişti. Bu çalışmalar, zemin teşkil ettiği hareketlerde bir bozulmaya yol açmaksızın, bir zemini bir diğeriyle değiştirmek gibi zor bir işe soyunuyor. Bir yandan da, tüm Brezilyalı sanatçılarda olan bir anlayış var, yeni bir çalışma ortaya koyarken çalışmanın duracağı yeri baştan yapma alışkanlığı; ben bunu sanatçılara istikrarlı üretim ve sergileme koşulları sunmayan kurumsal bir kırılganlığa bağlıyorum. Her yeni öneriyle çevrenin baştan yapılandırılması gerekiyor ki yapıt var olabilsin, yoksa her an kırılıp dökülecek gibi hissediyorsunuz.

AP: Levhaların boyutunu nasıl belirlediniz?

RL: “Bir zemini hareket ettirme” eyleminin heybetli (ve ağır) karakterini göz önünde bulundurarak, hareket ettirebileceğim büyüklükte levhalar düşündüm. Boyutlar aşağı yukarı 1.03 x 1.45 m civarında; böylece levhalar (belli bir güçlükle) eklemli bir harekete olanak veriyor ve her adımda levhaları birer birer basacağınız yere doğru uzatarak, üzerinde yürüyeceğiniz zemini yaratıyor oluyorsunuz; açıldıkça kurulup inşa edilen bir çevre düzeni bu.

AP: Çalışmanın Lygia Clark ile güçlü bir bağı var. Sanki mimari boyutta büyütülmüş bir Yaratık (Bicho) bu.

RL: Yaratık, düzlemden çıkan ve kendi spiralini oluşturan yüzeydir, ama esasında Clark’ın Yürüyüş (Caminhando) çalışması vardı aklımda.Clark, bu çalışmasında yüzeyleri kestikçe aşamalı olarak bir uzam yaratır, eyleme dayalı bir uzam.

AP: Geometrik soyutlamaya olan ilginiz nereden geliyor?

RL: Geometriden ziyade, daha geniş bir açıdan matematik ve matematiğin dünyayı çoklu anlamların soyut sistemleriyle temsil etmesi ilgimi çekiyor. Geniş sembolik bir yük yaratabilen ayrık unsurlardan hoşlanıyorum.

AP: Çalışmanın siyasi bir yanı var mı?

RL: Siz ne düşünüyorsunuz?

AP: Evet, sanat nesnesinin geleneksel ekonomisini aşması, insanların bu çalışmayla ilişki kurmalarını istemesi ve her sergilendiğinde son halinin tekrar yapılanması açısından öyle; tıpkı Yaratık gibi.

RL: Fay Hattı jeolojik hareketleri andırıyor, uzamın düzenini aniden değiştirebilen kırıklar; bu bir yandan da yenilgi demek. Neticede bu yapıt, kendi kendine ayakta duramayan bir anıt.